Tarihin Tozlu Sayfalarından Günümüze Ulaşsa da Hala Açıklanamayan Keşifler

Bağdat’ın güney doğusunda yapılan kazılar sonucu bulunan bu araç kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Dışı kilden oluşan bu aletin içinde sarılı bulunan bir demir çubuk ve bakırdan yapılmış bir levha bulunmaktadır. Aletin içine sirke gibi asidik bir sıvı döküldüğünde düşük miktarda elektrik oluşturmaktadır. Bu aleti kim ne amaçla kullanmıştır hala bilinmemektedir.

2200 yıl önceden kalma bu figürün gerçekten de bir kuşu mu yoksa bir tür planörü mü tasvir ettiği hala tartışılmaktadır. Benzeri prototiplerinin de üretildiği bu planöre benzer figürün gerçekten de ne olduğu hala bilinmemektedir.

Ne amaçla yapıldıkları bilinmeyen bu metrelerce uzunluktaki hatlar çeşitli hayvanları ve çeşitleri tasvir etmektedir. Milattan önce 500’lü yıllara dayanan bu hatların ne amaçla yapıldığı hala açıklanamamıştır.

Danimarka’da bulunan bir Viking yerleşkesi olan Ågård’da bulunan bu tarihi eser hala kafaları karıştırmaktadır. İsveç ve Norveç’te de benzeri bulunan bu eser acaba Loki’nin gerçekten de var olup olmadığını araştırmacılara sorgulatıyor…

Yerli Amerikalılar tarafından binlerce yıl önce taşlarla inşa edilen bu yapıların ne olduğu hala bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar yıldız gözlem noktası olabileceğini düşünürken bazıları da Salem şehrinde bulunduğu için cadı olarak dışlanan kişiler tarafından da yapılmış olabileceğini düşünüyor.

Antik Mısırdan kalma başka figürlerde ise gene sofistike uçak dizaynları bulunmaktadır. Bu figürlerin bilinmeyen araçları mı yoksa hayvanları mı tasvir ettikleri hala tartışılmaktadır.

İnsan eliyle oluşturulmuş gibi duran bu jeolojik yapı uzun süre araştırmacıların kafalarını karıştırmıştır. Sibirya’da bulunan bu oluşumun nasıl ortaya çıktığı hala bilinmemektedir ama sebepleri arasında büyük bir buhar patlaması da bulunmaktadır.

Amerika’nın merkezinde bulunan ve yörenin tarihine ve kültürüne ait olmayan bu 6 metrelik kafa heykelinin olduğu yere nasıl getirildiği ve kimler tarafından yapıldığı hala bilinmemektedir.

İskoçya’daki Orkney Adalarında bulunan araştırmacıların bulgularına göre 4500 yıl önce gizemli bir şekilde terk edilen bu neolitik köyün sakinlerine ne olduğu hala bilinmemektedir.

Enerji kaynağı olarak su kullanan ve milyonlarca insana ev sahipliği yaptığı düşünüldüğü bu şehir insanlar için adete bir cennet gibi gözükse bile tarihin bir noktasında bilinmeyen sebeplerden ötürü terk edildi.

Malta’da bulunan ve kireçtaşından yapılmış metrelerce uzunluktaki taş yapıtlar 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. Araştırmacılar o zamanın insanlarının ellerinde bulunan basit aletlerle bu büyük yapıları nasıl yaptıklarını hala anlamlandıramamışlardır.

Çin’in Sanxingdui medeniyeti memleketlerini bilinmeyen sebeplerden ötürü terk edip arkalarında yeşim, taş ve bronzdan yapılmış çarpıcı eserler bıraktılar. Bu eserler ne amaçlar için kullanıldıkları pek bilinmemektedir.

19. Yüzyılın sonlarına doğru yapılan bir keşifte bulunan bir mumya incelenmek için açıldığı sırada, mumyalanmış bireyin yüzü çığlık atar bir şekilde bulunmuştur. Binlerce yıl önce kurumuş bu mumyanın yüzünün bu şekle nasıl geldiği hala gizemini korumaktadır.

Belçika’da bulunan bir mağarada bulunan iskeletler üzerine yapılan araştırmalarda mağara insanlarının bazı durumlarda yamyamlığa yöneldikleri görüldü. Buna neden olan durumun ne olduğu ise hala bilinmemektedir.

15. Yüzyıldan kalma bu yerleşkede gerçekleşmiş bu katliamın kimler tarafından ne sebeple yapıldığı bilinmemektedir. Yerleşkedeki herkes ansızın gerçekleşen bir saldırı sonrası öldürüldü ve kalıntıları yüzlerce yıl boyunca gömülü kaldı.

2023 yılında yapılan bir keşif sonucu binlerce yıl önce yaşamış atalarımız olan Homo floresiensis’lerin kalıntıları bulundu. Bu ilken insanların boyları kısa ve ayakları büyüktü.

Kosta Rika’da bulunan bu tonlarca ağırlığa çıkabilen taş kürelerin ne amaçla kullanıldığı bilinmese bile bazıları bu kürelerin statü göstergesi olarak kullanılmış olabileceklerini düşünüyor.

2019 yılında İngiltere’nin Northamptonshire şehrinde bir kuyunun dibinde keşfedilen 2000 yıllık bir tahtadan el araştırmacıların kafalarında sorular oluşturuyor. Bazıları bu elin Roma tanrılarına bir kurban olabileceğini düşünüyor…

Kuvarstan yapılmış bu taşlar antik Aztekler gibi Mesoamerica toplulukları tarafından kullanılmaktaydı fakat günümüzde yapılan araştırmalarda hala ne sebepler için kullanıldığı bilinememektedir. Belki para birimi belki de statü göstergesi olarak kullanılıyorlardı.

Türkiye’de bulunan ve 11,000 yıl önceye dayanan bu antik yapının gizemi günümüzde hala devam etmektedir. Bazıları tarafından antik ritüel alanları olarak düşünülse de araştırmacılar hala tam olarak ne olduğunu açığa kavuşturamamıştır.